Sayfalar

3 Eylül 2012 Pazartesi

İLK POST : Kore İle Tanışmam ve Dae Jang Geum

Başlıkta okuduğunuz gibi bu ilk postum. Kendime hoş geldin diyerek başlıyorum sözüme. Her insanın hayatında vazgeçemediği şeyler vardır. Benim vazgeçilmezim Güney Kore. Dizileri, şarkıları, yaşayış biçimi, sanatçıları...Çok merak ettiğim ve araştırdıkça sevdiğim, bağlandığım bir ülke. Hayallerimde bayrağı Kore'ye gitmek çekiyor. Anladık seviyorsun dediğinizi duyar gibiyim ama daha çok duyacaksınız bunları benden. Bu arada yanlış anlaşılmasın güzel ülkem Türkiye'm. Türkiyeyi sevmediğimden ya da daha az sevdiğimden değil iyi ki Türküm iyi ki bu topraklarda doğmuşum. Ayrıca Kore'ye bir takıntım, saplantım da yok. Sadece seviyorum ve bir Asya ülkesi olarak yaşayış tarzlarını merak ediyorum. O zaman şimdi nasıl başladı bu sevda? İlk izlediğim Kore dizisini tanıtacağım size ''Saraydaki Mücevher (Dae Jang Geum)''. Bir diziyle bu kadar bağlanılır mı bir ülkeye? Bağlanılıyormuş. Tabii ki diziyi izledim ''aa bu dizi harika hemen Kore fanı olmalıyım'' demedim. Çok küçüktüm aslında. Sadece sevmiştim diziyi. Sorsanız şu an yaptıklarında sinir olduğum şeyi yapardım. Kore dizisi olduğunu bile bilmez Çin ya da Japon derdim. Ama çocukluk zamanlarındaydı siz benim yaptığımı yapmayın Koreliyi Çinliyi ayırt edin Kore fanlarını kızdırmayın:) Neyse efendim biz devam edelim. Tabii herkes gibi büyüdük İnternet yaygınlaştı bize de araştırma imkanı doğdu. Daha fazla bilgi, daha fazla dizi-film, müzik... derken sevdik işte bu güzel ülkeyi. İlk kez bir Koreli ile konuştuğumda nasıl heyecanlanmıştım anlatamam. Tabii ilk konuştuğum yabancı olmasının da payı olabilir. O zaman beni Kore ile tanıştıran diziyi bi kaç resimle anlatmaya başlayayım.



Size filmin uzun uzun tanıtımını yapmayı planlamıyorum. Türkiye'de çoğu kişi izlemiştir izlemese bile adını sanını duymuş, konusunu biliyordur TRT1 sağ olsun. Zaten asıl bizi Kore ile tanıştıran yayın organıdır kendileri. Şimdi bunun saçma ve anlamsız olduğunu düşünenlerin yazıyı buraya kadar okuduğunu düşünmüyorum ama okumuşlarsa da keşke tanıştırmasaymış dediklerini duyar gibiyim. Onlara hak veriyorum hiç bir bilgim olmasaydı bir ülkeyi bu derece seven bir insana karşı ben de aynı şeyleri söyleyebilirdim. Ama kızmayın bize seviyoruz işte:) Neyse ben gene saptım konudan. Dönelim diziye. 54 bölümlük bir tarih dizisidir kendileri.Yani uzun bir dizidir. Sezonlarca süren Türk ve Amerikan dizileriyle kıyaslanınca değil tabii ki. Kore'ye göre öyledir. İzleyenler bilir diziler kısa olur Kore'de.(Arkadaşlarıma söylemeyin bunu 2 günde bir dizi bitirdim dediğimde ''wow bütün diziyi mi 2 günde mi? gibi tepkileri hoşuma gidiyor.) Tarih dizisi demiştik kıyafetlerden de anlayabileceğiniz gibi ''Hanbok'' deniyor bu kıyafetlere. Kore'nin geleneksel kıyafetleridir. Bir gün nasip olursa giymeyi isterim. Dizinin baş kahramanı ingilizce olarak da diziye ismini veren Dae Jang Geum'dur. Dizi biraz eskilerden kızımızın çocukluğuna, saraya girişine ve sonra gelişen olaylara dayanır. Oh her şey bitti mutlu son dedikten sonra sizi telaşlandıran ve şüpheye düşüren sonra yine mutlu son dedirtip yüzünüzde saçma bir gülümsemeyle biten dizilerdendir. Tarih dizisi sevmeyenlerin gözünü korkutmasın farklı saç ve kıyafet yapıları bence herkes tarafından izlenebilir bu dizi.

Resimlerle devam edelim;



Bu kadın. Oyunculuğu çok iyi, çok güzel ve dizide canlandırdığı karakterle kalbimi çalmış kendini bana idol yapmış biridir.(Biraz da ona benzediğimi düşünüyorum). Hatta son resmi facebookta arkadaşım ben sanmış tabii küçük halini:) Başka bir dizisini de izlemişliğim yoktur. Kore dizilerini seviyorum ama öyle uzun bir arşivim yoktur. Ne yapim öğrenciyim ben. Ama geçen yıldı sanırım bir iş adamıyla para için evlendiğini duymuştum. Tabii bir magazin sitesinde falan değil öyle bir şey yazmıyorsa Kore fanlarını başımıza sarmayalım. Bizzat Koreli bir arkadaşımdan duymuştum. Çamur atmış da olabilir. Başka bir zaman derin bir araştırmayla bu konuda magazin postu hazırlayabilirim.



Bu adam. İzlerken gözümü alamamıştım. Türk filmi olsa bu adamdan da bir aile dramı beklerdim. Hayatıyla ilgili pek bir şey yoktu dizide. Her bölümde sürekli gözükmesine rağmen konuk oyuncu gibi bir şeydi.

Bu ablamız otoriter ama bir o kadar merhametli tavrıyla sevdirmiştir kendisini. Yine başka bir dizi-filmini izlemişliğim yoktur. Ama ölüm sahnesi ben çok duygulandırmıştı. :(


Bu fotoğraflara baktığımızda Lee Young Ae'nin yaşı ortaya çıkabilir. Baya eski gibiler çünkü ama fark ettiyseniz ilerleyen tek şey rakamlar. O hala çok güzel.

Son olarak bu resmi koyuyorum. Uzun süredir bilgisayarımda. Başka bir dizi-film'e ait olabilir. Ya da olmayabilir. Bilen varsa beni bilgilendirsin lütfen.
İlk yazım biraz uzun oldu(biraz mı?) ama daha uzunlarını da yazabilirim halinize şükredin:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...