Sayfalar

30 Ağustos 2013 Cuma

SAÇMALARDAN SEÇMELER...(6)

Bu çocuğu çok sevdim :) Aynı düşüncelere sahibiz :p 
Bu filmi izlemek istiyorum. Siz izlediniz mi, beğendiniz mi? :)

Funny but not ''lol''

İyi ki nefret etmiyormuş :)) Nefret etse yandı. Etmezken de yanıyor ya neyse :D


Yüzüğe önce bi bakakaldım. Çok abartı seven bir insan değilim ama yüzük güzelmiş. :) Komik olan burası değil tabi. Bunun içine isim değil destan yazılır değil mi? kkk

Haha Ankara'nın Bağları ^^

İşte bu kadar açık! :D

:) Ben kapıyı söküyorum

Sürmesin kardeşim :)) Cidden ehliyet verseler kötü makyajda beş yıl makyaj yapmama cezası yesek :p


Neyse ben gideyim de ders çalışayım, olmadı ders bana çalışsın. (sonuçta saçmalamaya geldim)


20 Ağustos 2013 Salı

Mim. Seviliyorsunuz... :)

Başlık yeter ben gidiyorum hehe :))
Yandaki yazıda da yazdığım gibi çok sevsem de söyleyemeyen bir tipim. Ama yazması daha kolay oluyormuş ^^ Sanırım mimin konusunu çoktan anladınız takip ettiğiniz bloggerları bir kaç cümle ile tanıtıyoruz. Yanda hali hazırda böyle bir liste var ama bu biraz(cık) daha farklı olabilir :)
Öncelikle Spoty'ye çok teşekkür ediyorum benim hakkımdaki düşüncelerini okuyunca çok mutlu oldum :)
Şimdi sizinkiler geliyoor :)

Çatlak Agasshi : Kore ile ilgili bir blog, çok samimi ve sıcak yazıyor :) Okurken eğleniyorum ben. Ha bir de istikrarlı bir şekilde ders çalışabildiğini düşünüyorum ve bu yüzden seni çok kıskanıyorum haberin olsun :))

Kore Günlükleri : Adından da anlayacağınız gibi yine Kore ile ilgili bir blog :) Aslında itiraf etmek gerekirse yazılarını çok sevsem de fazla okuyamadım çünkü sınav dönemlerine denk geldi blogu ile tanışmam. Çok güzel ve akıcı yazıyor. Dizi/film yazılarını okudukça listeme bir şeyler ekliyorum :) Bir rahatlayayım kendisinden bol bol yazı okuyup önerilerini izleyeceğim :)

Nabrut ve Yaşam : Kore'ye ilgili bir yaşam blogu. Bu da onu sevmemde ve takip etmemde çok büyük etken. Çünkü hem yaşam blogu hem Koreyi seviyor :) Yazıları çok güzel, akıcı. Uzun yazılarını bile hiç sıkılmadan okuyorum. Ama yine son dönemlerde tanıdığım için fazla okuyamadım ve Nabrut'un dünyasına dalmak için diğer yazı bekliyorum :)

Evet, yaz gelse de blog okusam diyen bir psikopat duruyor karşınızda :)

Paul Muad-Dib : İsminin anlamı ve blogunun temasını çok farklı ve güzel olan, K-pop gurusu, eğlenceli-komik bir dili olan biraz da kendime benzettiğim görmeden sevdiğim bir insan olur kendileri :)) K-pop konusunda bence cidden emek isteyen yazılar yazıyor. Her ayın K-pop'unu bir kaç yazıda yazıyor. Eğer K-popla ilgili eğlenceli, samimi bir blog arıyorsanız kesinlikle takip etmelisiniz :) Ama sanmayın ki Kore dizisi izlemiyor :) Ben öyle sanmıştım da yani siz sanmayın :p :))

Başak : Yeni takip etmeye başladığım ama hemen sevdiğim bloggerlardan :) Kozmetik ağırlıklı kitap, dizi/film tanıtımları da olan bir blog. Tam olarak bana hitap ediyor yani :) Henüz çok yazısını okuyamadım ama güzel yazıyor :)

Ben aslında blog yazıları okumayı çok seven bir insanım. Zaten deneme okumayı da çok severdim bu da bir tür deneme :) Onlarca okuyabilirim yani bir girmede :) Psikopat ilan edeceksiniz beni biliyorum ama sıkılmam yani. Bir de kötü mü desem bilmiyorum ama bir özelliğim var aşırı sıkılmazsam veya çok aykırı değilse uzun/kısa tüm yazıyı okurum. Başka psikopat bir özelliğim de bir bloga taktım mı bütün yazılarını bitirmeden bırakmam diyebilirim :) Tabi bu günlerde böyle çılgınlıklar yapmıyorum ama vaktim olursa yaparım yani :) Ama okuduğuma oranla az yorum yaparım. On yazı okuduysam birine falan yorum yapmışımdır. Ama bazen bazı bloggerların her yazısına yorum yaparken bazı blogları çok sevmeme, kendime çok yakın hissetmeme rağmen belki sesimi bile duyurmamışımdır. İşte onlardan biri;

Baykuş Gözüyle : Dediğim gibi hiç yorum yapmamış bile olabilirim ama blogunu çok sevdim. Hatta gelecekteki kendimi görüyor gibi oluyorum :)) Onun gibi güzel resimler yapmayı çok isterim. Onun gibi bir kahve delisiyim hatta her kahve fotoğrafında ben de ablamdan kahve istiyorum :) ( kendim yapmayı bilmiyorum da :( ) Günlük tarzında, gününü anlattığı yazılarını seviyorum. Çok güzel, akıcı yazıyor.

beniMine : İzlediği dizileri ya da okuduğu kitapları kısacık yazılarla yazıyor. Ve bende çok fazla dizi/film izliyor hissi uyandırıyor :) Kıskanılıyor :)

Benim Adım Chihiro : Öncelikle belirtmeliyim ki blog temasını çok seviyorum. Hatta temasını en sevdiğim kişi :) Ama son yazısını 8 ay önce yazdığı için arada blogu bıraktı mı acaba diye düşünüyorum :) Belki kendisine de hiç yorum yapmamışımdır ama yazılarını çok sevdim. Ama çok az yazmış, dönmesini beklemekteyim :)

BeTwin Us : İki ikiz kız kardeş (tekerleme gibi oldu) ten oluşan bir moda blogu :) Ama ben ikiz olduklarını çok sonra anladım :) İnsan bir isme dikkatli bakar oradan anlaşılıyor zaten. Bu arada blogun ismi çok zekice demi? Ama hala çok ayırt edemiyorum kendilerini. Çok güzel giyiniyorlar, tarzlarını çok seviyorum :) Yazıları da çok güzel, özellikle başlıkları çok değişik.

bilincimin altında kalanlar : Kendisi blogu açtığım ilk günlerden beri takip ettiğim birisidir. Kore ağırlıklı yazıyor. Yazılarını seviyorum, özellikle dizi yazılarını seviyorum :)

birgaripŞeyma : Kendisini son dönemlerde takibe aldım ve fazlaca yazısını okuyamadım ama bir kaç yazıdan da anlaşılabiliyor çok güzel yazdığı. Ama öncesinde Twitter'da takip ediyordum ve çok sempatik biri :) Okuduğu bölüm de bedeni TMci olsa da ruhu sayısalda kalan benim gibi biri için kıskanılacak bir bölüm :) Yine ileride fazlaca başını ağrıtacağımı düşündüğüm insanlardan :) Kısaca Bir Garip Şeyma işte :))

Bunu Sevdim : Kendisi ilk takip ettiğim bloglardan hatta kendi blogumu açmadan falan takip ediyordum. Bu yüzden çok sevdiklerimden. Çok güzel yazıyor, her yazısını okuyorum. Hatta Wordpress'ten nasıl takip edildiğini bilmediğim zamanlarda arada açıp toplu olarak okuyordum :) Çok eski bir blogger ve çok yazı yazmış ama arşivinde hızla gerilere doğru ilerlemekteyim :) 100lerce olmuştur herhalde okuduğum yazıları. Doktor olduğunu öğrendiğimde zaten ayrı bir sempati duymuştum :) Sonraa... Blogun kenar tarafını çok güzel kullanıyor. Ayrıca benim gibi tavuk hastası :) Daha çok şey yazabilirim ama bu kadar yeter sanırım :)

Cihan'ın Bahçesi : Harika bahçesi ve kendi harika bahçe eşyalarını anlattığı bir blog. Tabii ki bahçeyle sınırlı değil ama sadece bahçesine ayrı bir blog açılır :) Özellikle kuş evlerine bayılıyorum. Ve bir beceriksizlik abidesi olarak yaptıklarını çok kıskanıyorum. İnsanın benim de böyle bir bahçem olsun yaa diyesi geliyor :) Ayrıca çok sempatik biri :)

dikiş ve tasarım aşkı : Adından da anlaşılacağı gibi dikiş üzerine bir blog. Çok güzel kıyafetler dikip sergiliyor. Bu da kıskandığım meziyetler arasında :) Ayrıca çok sempatik bir insan :)

doğal ortamında novalyamo : Haha ne kadar garip bir isim demi? İsmi kadar blogu ve yazıları da garip ama. Açıklıyorum; kendisi Koreli avcısı :)) Evet, bildiğiniz planlar yapıp Koreli avlıyor. Ve bunu çok eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Çok güzel hikayeleri var kesinlikle okumanızı tavsiye ederim. Uzun yazıyor ama ben hiiç sıkılmıyorum okurken kahkahalar atarak okuyorum. Aslında okuyordum demeliyim çünkü o da tüm yazısını okuyup bitirdiğim bloglardan biri. Hatta yazılarını ablama ve kuzenime sesli olarak okumuşluğum da var :) Ayrıca bir mimar. Bir dönem ben de çok mimar olmak istiyordum. Neyse daha çok uzun yazabilirim çünkü gerçekten seviyorum bu blogu :)

Bu yazı çok uzadığı ve yazdığım şeyleri silmek istemediğim için burada kesiyorum. Ama ikincisi gelecek çünkü daha sevdiğim çok insan var :)


18 Ağustos 2013 Pazar

Kış gelse de üşüsek :D

Bugünkü  3 ya da 4. yazıya  başlayışım :) Hiçbirini de tamamlayamadım. Ya da tembellik yapıp bıraktım da diyebiliriz :) Konuyla ilgili değil ama ben yazıları aklıma gelir gelmez yazarım. Hani bazı bloggerlar planlıyor, bir sıraya göre yazıyor ya onlara çok özenirim ama bende öyle bir şey olmaz sanırım. Mesela ilk yazımdan sonra bir yazımı yarım bırakmıştım hala taslaklarda. Düşünün artık :) Ama çok güzel bir mim yapıyorum Spotty'den. Onu tamamlayacağım inşallah. Buraya yazayım da vazgeçmeyeyim sonradan :))

Eveet. Konuya dönecek olursak bugün akşama doğru hava bulutlanmaya başladı. Hemen bilgisayarın başından kalktım, elime kitabımı aldım ve balkonda kitabımı okudum. Hava çok güzeldi çünkü hatta ablama bu havada evde mi durulur hadi dışarı çıkalım bile dedim :) Az sonra da yağmur yağacak belli.
Ben gerçekten bulutlu, yağmurlu havaları çok seviyorum. Yazın o koşuşturması bitiyor ve şehir bir anda sakinleşiyor sanki. Bir dinginlik, huzur geliyor. Tam ders çalışmalık :D Ya da benim gibi sınav kaygısı olmayanlar için kitap okumalık, sohbet etmelik... İşte bir anda gelen bu huzuru seviyorum :)
Ama buradan anlamayın ki diğer mevsimleri sevmiyorum. Aslında ben ayırt yapmam her mevsimi severim ama insan bi süre sonra sıkılıyor. Şimdi de sıcaktan sıkıldığım için yağmurun falan yağmasını istiyorum aslında :) Amaa ben her konuda tezat bir insan olduğum için bunda da sabit fikirli değilim. Mesela sonbahar gelsin diyorum ama yazın son günlerinde Eylül gibi hüzünlenirim bir yaz daha geçti diye :) Kışlıkları çıkarmaya başladığımızda falan baya hüzünlenirim. Yaza girerken pek hüzünlenmiyorum ama :p
Sonuç olarak hep sıcak hep sıcak sıkıldık. Kış gelse de üşüsek :))
BU ARADA: Resim alıntıdır. Herkes yazıyor ben de yazayım dedim kkk 
Aslında blogumun adresini yazmadığım her resim alıntı :) 

10 Ağustos 2013 Cumartesi

Saçmalardan Seçmeler...(5) Ders Çalışmaya Başlama Aşamaları :(

Bu seride komik-saçma resimleri toplu olarak paylaşıyordum ama bu sefer kendimden bir şeyler yazacağım.
Şimdi size benim ders çalışma yolunda sürdürdüğüm uzun yolculuğu anlatacağım :p Biliyorum çok saçma bir cümle oldu ama benim ders çalışmaya başlamam gerçekten meşakkatli bir yoldan geçiyor :D
Öncelikle ben takıntılı bir insanım. Direkt masanın başına oturup ders çalışamam. Aklım hep başka yerlerde kalır. Ders çalışmaya başlamadan önce yapmam gereken şeyleri yazayım o zaman;

  1. Üstünü başını düzelt. Saçını topla. (Dağınıklık abidesi olan ben ders çalışırken düzgün olmak isterim :p)
  2. Yemeğini ye. (açsan-ki ben genelde açım-)
  3. Dişini fırçala. (e yemek yedik sonuçta)
  4. Namazını kıl (namaz vaktiyse)
  5. Hapın varsa yut, sütünü iç...
  6. Dağıttın yerleri topla (annemin bana her yeri toplatmaması içindi ama farkettim ki zaten her yeri ben dağıtıyormuşum kkk) (artık bu maddeyi iptal ettim çünkü gün bitiyor bunu yaparken)
  7. İşlerini hallet. (aklınıza gelebilecek bilumum işler)
İşte son kısımda çuvallıyorum. Oraya kadar gelebildiysem o kısımda hayatta aklıma gelmeyecek işler geliyor. Zaten bir süre sonra yoruluyorum, dinlenmeye geçiyorum. Sonra araya başka şeyler girince sil baştan :)
Bu zorlu yolu atlatıp ders çalışmaya başlayamıyorum kısacası. Bunları takmayıp direkt otursam dediğim gibi aklım takılıyor, konsantre olamıyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz bu saçmalık hakkında? Ya da sizin de böyle saçmalıklarınız/takıntılarınız var mı? Vee beni bu takıntılardan kurtarabilecek yollar biliyor musunuz?

8 Ağustos 2013 Perşembe

İyi Bayramlaaarr ^^

Üzerimizde bayramlık yerine pijama var, şekerler yerlerini almadı, eller öpülmeye başlanmadı ama teknik olarak bayrama girmiş bulunuyoruz :)
Evet biraz saçmaladıktan sonra esas konuya gelebilirim; İYİ BAYRAMLAAARR :))
Az önce annemle şeker ve çörek almak için çarşıya çıkmıştık. Bayramdan daha çok sevdiğim bir gün varsa o da bayram arefesidir :) Çünkü en ıssız sokaklarda bile insanlar vardı, çarşı zaten doluu. İşte bu tatlı telaşı çok seviyorum. İnsanların heyecanı yüzlerinden okunuyor, herkesin yüzü gülüyor. Zaten ben de ablamla bayramlık için çıktığımızı saymazsak neredeyse Ramazanlık boyunca çarşıya inmemiştim diyebilirim :) Ben daha bi mutluydum yani:) Ama saçma bir şey yaşadım çörek almaya gittiğimizde resmen kuyruk vardı O_o
Çörek kuyruğuna da girmedim demem şu fani ömrümde :)) Bir de bankalardaki gibi sıra numarası veriyorlardı hatta bizimki 33tü :) 
Evimize doğru geliyorduk bakkala uğrayıp çöreğimizden ona da ikram ettik, içecek soğuk bir şeyler de alıp evde biz de çöreğimizin tadına baktık. Gerçekten güzeldi, sırada beklediğimize değmiş yani :)
Bayramdan yana tek sevmediğim yan; el-yüz öpmek :( Annem yine zorlayacak ve ben yine öpmek istemeyeceğim. Zaten evde tek kız kaldım ablam diğer ablamla birlikte kocasının köyüne gitti :/
Ne kadar farklı konulara girmişim, bi iyi bayramlar deyip gidecektim :)
O zaman ben gidip yatayım çünkü yarın çook yorulacağım.
Hepinize bol şekerli, bol harçlıklı, az öpmelik bir bayram diliyorum :) Bol şekerli kısmı beddua gibi oldu ama neyse :)

Düzeltme: Az önce annemin ''Benim akıllı kızım...'' ile başlayan cümlesiyle bayram namazı kılınmadan, bayram topu atılmadan bayrama girmiş olmayacağımız şeklinde uyarıldım. (Huh, ne uzun cümle) Teknik olarak da bayrama girmedik yani :) 

6 Ağustos 2013 Salı

Bu Bir 'Caps Lock' Hatırasıdır...


Başlığa anlam veremediniz değil mi? Resimden de mi anlamadınız bi şeyler? :)
Bizim sınıfın klavyesi bozulmuştu. Herkes de tuşları çıkartıp can çektiriyorlardı zavallıya :) Sonra bir arkadaş geldi bana Caps Lock tuşunu verdi. Anlam veremedim ilk başta sonra kurduğu cümle aynen şu ''Al Kendini Büyütürsün'' :) Ben biraz(!) kısa olduğum için bana o tuşu uygun görmüş :)
Az önce o tuşu buldum, hatırladım :) Benim aksime çok zeki arkadaşlarım vardı lisede. Kabul edin çok zekice bir şaka :) 
Şu an kendime bile itiraf edemiyorum ama ben özledim galiba lisemi :) Özleyeceğimi düşünmezdim, biran önce kurtulmak istiyordum hatta ama benim sorunum o binayla sanırım. Arkadaşlarımı, öğretmenlerimi hep sevdim zaten. Hayatım boyunca rezil olma kapasitemi dolduracak kadar rezil oldum ama onu bile özledim. Sanırım bi daha yaşayamayacak olma duygusu bu. Ama bu kadar çabuk özleyeceğimi düşünmezdim :)

NOT: Bu gün kendi kendime sürdüm ojemi. Normalde ablam sürer. O olmadığında da sürmeyi öğrenmeliyim diye yaptım ama bütün parmaklarımı silmek istiyorum, çok çirkin oldular :(

Son bi NOT: Keşke bi tuşla büyütebilsek kendimizi ama olmuyor işte.

4 Ağustos 2013 Pazar

Sofra düştü 1 dk.

Sevin beni. :)
Yani sofra düşüyo gelip buraya yazıyorum :D
Sofra düşse iyi de ben düşsem sorun. Neyse ben iyiyim:)
İşte sofrayı silkeliyorum o sırada aklımdan geçti, içeridekilere sofra düştü desem ne derler der demez sofra elimden düştü :D Hayır napacağımı da bilmiyorum hemen etrafa baktım gören birileri var mı acaba çünkü benim karizmam o sofradan daha önemli :)) Sonra da içeriye girip anlattım. Annem aynen şu şekilde;
Elhamdülillah, elhamdülillah, elhamdülillah....
sofra mı düştü?
kihkihkihkih
Hayatında bi kere sofra silkeledin onu da attın mı?
kihkihkihkih
:D

HAYIRLI KANDİLLER :)

Sanırım bu yazıyı yazmak için geç kaldım ama yine de yazmak istedim. Kadir Geceniz mübarek olsun :)
Allah hepimizin hayırlı dualarını kabul eder inşallah, mağfiretin bol olduğu bu günde hepimizin bağışlanması dileği ile...
Bu gece Cebrail bile yere inermiş. Ben de çocukluğumdan beri her Kadir Gecesinde gökyüzüne bakarım inen melekleri görebilmek için. :) Allah bu masumiyetimizi iç bozdurmasın. Her geceyi bu gece gibi geçirelim. Tekrar hayırlı kandiller :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...